Firar Suçu ve Cezası (Askeri Ceza Kanunu 66. Madde)

A-Firar Suçu Nedir?

Firar kelime anlamı olarak kaçmak, kurtulmak anlamı taşır. Askeri Ceza Kanunundaki firar suçu ise asker şahısların kıt’a veya görev gereği bulundukları yeri terk etmesini ifade eder. Askeri şahıs olmayan birisi firar suçunu işleyemez. Firar suçunu işlemek için subay, astsubay, askeri öğrenci, uzman erbaş, sözleşmeli er veya er olmak gerekir. Askerliğe hiç başlamamış kişilerin yoklama kaçağı olmak şeklindeki eylemleri firar suçuna vücut vermez.  Askerlikten kaçmak diğer bir deyişle firar suçu mütemadi sırf askeri bir suçtur. 

Firar suçu Askeri Ceza Kanununun 66’ıncı maddesinde fıkralar halinde yer almaktadır. 66’ıncı madde firar suçu açısından ikili bir ayrıma gitmiştir. İlki firar yani doğrudan kaçma ikincisi ise izin tecavüzüdür. Firar, askeri şahsın kıt’a ya da vazifli olduğu yerden izinsiz ayrılmasıdır. Askeri Ceza Kanununa göre izin tecavüzü suçu ise askeri şahsın izine gittikten sonra izinden dönmemesi şeklinde ortaya çıkar. 

B- Firar ve İzin Tecavüzü Suçlarının Unsurları

1. Askeri Şahsın TSK ile Arasında Hizmet Bağı Olması

Askeri Ceza Kanununa göre firar suçunun ortaya çıkması için TSK’ya bağlı askeri bir şahsın olması gerekir. Subay, astsubay, uzman jandarmalar ve uzman erbaşlar ilgili kanunlara göre TSK’ya katılmaları ile bahsi geçen bağ oluşmuş olur. Yani ordu ile muntazam bir bağın oluşması ilgili kanun veya sözleşmelerle vücuda getirilmiş olmalıdır.

Askerlik Kanununun 5’inci madde, ikinci fıkrasına göre, erbaş ve erlerin askerlik hizmetleri askerlik şubesinden sevk tarihinden başlar. Ancak, askerlik şubesinden sevkten sonra kit’asina varmadan kaçanların fiilleri firar suçunu oluşturmaz. Sevkten sonra katılmama bakaya suçuna vücut verir. Firar cürümleri er ve erbaşların acemi eğitim merkezlerine katılışından sonra söz konusu olur. ve katılış tarihinden itibaren “muntazam bir bağ” oluşmuş olur.

Öte yandan askerliğe elverişsiz olduğu halde askerlik yaptırılan kişi asker şahıs vasfını taşımadığı için kaçsa dahi firar suçunu işlemiş olmaz. Bu durumda firar ettiği veya izin tecavüzünde bulunduğu zamanda elverişsiz olduğunun kanıtlanması gerekir. 

2. Birliği izinsiz terk etme/İzinden dönmeme

İlk olarak askeri şahsın kıt’asını veya vazife için bulunduğu yeri izinsiz terk etmesidir. İkinci olarak; izinle, istirahatla veya hava değişimi sonucu ayrıldığı birliğine geri dönmesi gereken zamanda katılmamasıdır.

“Amiri tarafından tanınan birkaç saatlik izin süresi sonunda, görevi icabı bulunmak zorunda olduğu askeri mahalle vaktinden 13 gün sonra katılan sanığın eyleminin firar suçu nu oluşturduğu sonucuna varan Dairenin konuyla ilgili kabul ve değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, Başsavcılığın atılı eylemin izin tecavüzü suçunu oluşturdu ğu yönündeki yerinde görülmeyen itirazının oyçokluğuyla reddine karar verilmiştir.” (As.Yrg.Drl.Krl., 3.2.2005, E.2005/17, K.2005/16).

3. Kanuni süre içerisinde geri gelmemek

Firar ve izin tecavüzü suçunun oluşması için kaç gün geçmesi gerekir? 

Firar suçunun oluşabilmesi için birliğin terkinin üzerinden 7 tam gün geçmesi şarttır. İzin tecavüzü suçu açısından ise izinden dönerek katılış yapılması gereken tarihten itibaren 6 tam gün geçmesi gerekmektedir.

“Altı tam günü oniki saat otuz dakika geçirerek izinden dönen ve geç kalmasını haklı gösterecek bir mazereti bulunmayan sanık hakkında izin tecavüzü suçu teşekkül eder.” (As.Yrg.Drl.Krl., 3.10.1991, E.120, K.116)

Bahsi geçen 6 ve 7 günlük süreler geçmeden yakalanan veya geri dönen askerlerin fiilleri disiplinsizlik olarak kabul edilir. “Silahı ile birlikte firar eden sanığın eyleminin, kanunun aradığı belirli sürenin (7 tam gün) geçmesiyle As.C.K.nun 66/2-A maddesinde yazılı silahlı firar suçunu oluşturacağından kuşku yoksa da; sanık aynı gün yakalandığına göre, fiili disiplin tecavüzü mahiyetinde kalmıştır.”(As. Yrg.4.D., 16.1.1990, E.54, K.46)

4. Suç İşleme Kastı ile Hareket Etmek

Her iki suç açısından askeri şahıs olan failin yasal bir mazereti olmadan birlikten kaçma, askeri görevini terk etme, izinden dönmeme kastı taşıması gerekir. Failin elinde olmayan gerekçelerle izinden dönememesi halinde suç kastı olmadığı için izin tecavüzü suçu oluşmaz. 

“Firar kastı “Genel olarak askerlik hizmetinden kaçma iradesi” olup, askerlerin TSK.ne katılmalarından ve bu suretle ordu ile muntazam bir bağ oluşmasından sonra bu bağı haksız bir şekilde kesmeleri halinde firar kastı ile hareket ettiklerinin kabulü gerekir. Ayrıca, failin her somut olayda askerlik hizmetinden kaçmak kastının sair deliller ile kanıtlanmasına gerek yoktur.”(As.Yrg.Drl.Krl, 9.7.1998, E. 1998/111, K.1998/110)

“Mazeret, izinde bulunan askerî şahısların kıtalarına dönmelerini güçleştiren yahut imkânsızlaştıran ciddî ve beklemeyen olaylardır. Bu bakımdan izinde bulunanların kıtalarına dönmelerini engelleyecek nitelikteki hastalıkların da mazeret olarak kabulü iktiza eder.” (As. Yrg.2.D., 16.11.1972, E.280, K.276)

“Akaryakıt sıkıntısı nedeniyle otobüslerin sefere çıkmaması yüzünden vaktinde kit’a sına dönemeyen sanığın iznini özre dayalı olarak geçirdiğinin kabulü gerekir.” (As.Yrg.4.D., 9.3.1982, E.130, K.115)

“Sanığın ikamet etmekte olduğu evden bir yakınını emniyet görevlilerine göndermek suretiyle teslim olması dehalet kastına delâlet eder.” (As.Yrg.4.D., 3.8.1982, E.645, K.651)

“Sanığın özür olarak ileri sürdüğü “ailesinin para cezasını ödemek için çalışmak zorunda kaldığı” şeklindeki iddiası, askerlik hizmetine tercih edilecek, sanığın kıt’adan uzak ta kalmasını haklı kılacak yasal ve objektif bir mazeret olarak kabul edilemez.”(As.Yrg.1.D., 5.10.1988, E.608, K.601)

“İzinde iken kız kaçırmak izni tecavüze mesağ (izin, ruhsat) vermez.” (4.10.1989, E.494, K.475)

“Birliğinden izinsiz olarak ayrılıp memleketine giden sanığın, askerlik şubesi başkan lığına müracaatla durumunu anlatarak yardım istemesi ve izin verilmesi için askerlik şubesi kanalı ile birliğine telgraf çektirmesi dehalet olarak kabul edilmelidir.”(As.Yrg.Dri.Kri.. 26.1.1989, E.8, K.24)

“Sanığın görevinin kritik olmadığı, birlik komutanlarının, sanığın özel sorunları bulun duğunu israrla belirterek izin talebinde bulunmasını gözardı ettikleri, sanığın istemediği hal de buna mecbur kaldığı ve suçun manevi unsurunun oluşmadığını kabul etmek mümkün değildir.”(As.Yrg.Dri.Krl, 15.10.1998, E.1998/129, K.1998/130)

“Askeri mahkemece mevcut delillerin tartışılıp değerlendirilmesinden sonra edinilen kanaat doğrultusunda sanığın çocuğunun rahatsızlığının mazeret olarak kabul edilmesinde ve Dairece, bu yönde kullanılan takdirde bir hata görülmeyerek beraat hükmünün onanma sinda isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmış aksi düşünceye dayalı Başsavcılık itirazı nin reddine karar verilmiştir.”(As. Yrg.Drl.Krl, 15.10.1998, E.1998/131, K. 1998/131)

“Sanığın eşini ailesinin istemediğine ve bu yüzden tehdit edildiğine ilişkin olarak ileri sürdüğü hususlar izin tecavüzü suçuna mazeret teşkil etmez.” (As. Yrg.Drl.Krl, 12.11.1998, E.1998/152, K. 1998/143)

C- Firar Suçunun Cezası

Askeri Ceza Kanununun 66’ıncı maddesine göre firar suçunun cezası bir yıldan üç yıla hapistir.

Ancak aşağıda yazılı hallerde hapis cezası iki yıldan aşağı olamayacaktır. Çünkü bu durumlar askeri hizmet ve işleyişi ciddi anlamda sekteye uğratabilecek niteliktedir. Dolayısıyla kanun koyucu bu durumları daha ağır bir şekilde cezalandırmıştır. 

  • Suçlu, silah, mühimmat ve bunların teçhizat veya nakil vasıtalarından ve hayvanlardan birini veya ordu hizmetine tahsis edilen herhangi bir şeyi beraberinde götürmüş ise;
  • Suçlu hizmet yaparken kaçmış ise;

İzin tecavüzü veya firar ettikten sonra 6 veya 7 tam günlük süreler içerisinde birliğine katılan veya yakalanan şahıslara 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilir. 

Örneğin nöbet esnasında firar eden bir asker için verilecek ceza iki yıldan az olamayacaktır. “Askeri Mahkemece, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmündeki ceza artırım gerekçesini, yeterli görmeyerek bozan Daire kararına itiraz edilmesi üzerine yapılan incele me sonunda; Askeri Mahkemece, nöbet hizmeti sırasında firar etmenin artırım gerekçesi olarak gösterilmesi yeterli bulunduğundan, itirazın kabulüne, Daire kararının kaldırılmasına, temyiz incelenmesine devam edilmek üzere dava dosyasının Daireye iadesine karar verilmiştir.”(As.Yrg. Drl.Krl.K., 2.2.2012, E.2012/12, K.2012/13)

“Tabanca ile göreve gönderilen sanığın görev sonunda işlediği firar sırasında tabancayı da yanında taşıma mecburiyeti bulunduğundan, söz konusu suçun silâhla işlendiğinden bahisle cezanın takdiren artırılmasında isabet yoktur.”(As.Yrg.2.D., 8.2.1989, E.58, K.73)

“Sanığın silahını birlikte götürmek mecburiyetinin bulunduğu hallerde silahı ile birlikte firar etmesi halinde eylemin As.C.K.nun 66/1-A maddesi içerisinde değerlendirilmesi gerekir.” (As. Yrg.Drl.Krl., 3.11.1994, E.114, K.114)

Firar veya İzin Tecavüzü Suçunda HAGB Kararı Verilebilir mi?

Askeri Ceza Kanununa 24.06.2021 tarihinde eklenen Ek madde 17 hükmün açıklanmasının geriye bırakılması konusunu düzenlenmektedir. Firar suçu sırf askeri bir suç olduğu için faile  6 aydan fazla hapis cezası verilirse bu cezanın açıklanması geriye bırakılmaz. Dolayısıyla yakın bir zamanda yürürlüğe giren bu düzenlemeye dikkat etmek gerekir. 

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması:
Ek Madde 17 – (Ek:24/6/2021-7329/7 md.)
4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, aşağıdaki hâller hariç askerî suç ve cezalar hakkında da uygulanır:
A) Sırf askerî bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreli hapis cezasına hükmedilmesi.
B) Fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana getirmesi.
C) Fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi.

D- Firar Suçuna Hangi Mahkeme Bakar?

Firar veya izin tecavüzü suçunun işlendiği hususunu  askeri şahsın birliği tutanak altına alır. Devamında suç dosyası oluşturarak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderir. Savcılık gerekli araştırmaları yaptıktan sonra şüphelinin ifadesine başvurur. Bu soruşturma sürecinden sonra savcı suçun oluştuğuna kanaat getirirse iddianame hazırlayarak dava açar.

Askeri Mahkemelerin kaldırılmasından sonra firar suçuna ilişkin yargılamaları asliye ceza mahkemeleri yapar. Yani savcı asliye ceza mahkemesinde dava açar. Açılan bu dava bir kamu davasıdır ve şikayet aranmaz. Mahkeme bu konuda basit yargılama usulü uygulayabileceği gibi duruşma tarihi de belirleyebilir. Basit yargılama usulünde verilen karara sanık tarafından itiraz edilirse asliye ceza mahkemesi duruşma açarak yargılama yapar.  Firar suçunun yargılaması ortalama 1 yıl sürer. Asliye Ceza Mahkemesinin verdiği mahkumiyet kararına karşı istinaf yoluna başvurulacaktır. Askeri Ceza Kanununa göre firar veya izin tecavüzü suçlarında askeri avukat yardımı alınması gerekir. Çünkü sırf askeri suçlardan alınan cezalar asker şahısların sözleşmelerinin feshine yani meslek hayatlarının sona ermesine neden olmaktadır. Dolayısıyla bütün yargılama süreçlerine askeri konularda uzman askeri avukatların dahil olması bir zarurettir. 

Tags: , , , , , , , , , , , , , , ,

1 thought on “Firar Suçu ve Cezası (Askeri Ceza Kanunu 66. Madde)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir