Subay ve Astsubaylara Verilen Düşük Siciller İptal Edilebilir mi?

Sicil İptal Davası

Subay/Astsubay sicillerinin hangi esas ve usullere göre düzenleneceğini belirleyen Subay/Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 5’inci maddesi; “Sicil üstleri; emri altındakiler hakkında sicil düzenlerken; üstlük ve komutanlığın en önemli olan özel yetkilerinden birini kullanırlar. Sicil üstleri; bu görevin önemini göz önünde tutarak, sicil belgelerindeki nitelikleri tam bir tarafsızlık, adalet ve vicdanî kanaatle değerlendirmekten sorumludurlar.” hükmünü haizdir.

Nitekim, bu durum A.Y.İ.M. 1.Daire Esas: 2001/ 586, Karar: 2001 / 647, 15.05.2001 tarihli kararında; “…sicil üstlerinin emri altındakilere sicil düzenlerken, belgelerindeki niteliklere tam bir tarafsızlık, adalet ve vicdani kanaatle not takdir etmeleri gereklidir. Zira Türk Silahlı Kuvvetlerinde bir üst rütbeye yükselme, yurt içi ve yurt dışı kurs, öğrenim ve görevlendirmelerde personel sicilleri büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle sicil amirleri üstlük ve komutanlığın en önemli özel yetkilerinden olan sicil verme yetkisini kullanırken, mutlaka objektif davranmalıdırlar. Öte yandan, sicil işlemlerinin idarenin diğer işlemlerine göre takdir yetkisinin daha yoğun olarak kullanıldığı işlemler grubunda olması ve TC. Anayasasının 125/4 ve 1602 Sayılı Kanunun 21/2 nci maddesinde belirtildiği üzere takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği ilkesine karşın; kamu yararına açıkça aykırı düşen ya da takdir yetkisinin bariz bir biçimde yanlış kullanıldığının anlaşılması halinde idarenin sicil tanzimi konusundaki takdir yetkisinin denetlenebileceği Mahkememizin yerleşik içtihadıdır.” ve aynı doğrultudaki A.Y.İ.M., 1.Daire, Esas: 2001/420, Karar: 2001 / 518, 10.04.2001 tarihli kararında; “askerlik müessesesinde her türlü yükselme, taltif, üst görevlere liyakat, öğrenim, kurs, yurtdışı daimi görev ve özellik isteyen görev yerlerine atamada temel kriter ve esas teşkil ettiğinden sicil işlemleri, idarenin diğer işlemlerine nazaran takdir yetkisini yoğun olarak kullandığı bir-işlem grubu olması nedeniyle farklılık arz etmekte olup bunların denetimi takdir yetkisinin eşit, adil, objektif ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı, bu yetkinin kullanımında hukuka aykırı bir durumun bulunup bulunmadığı yönünden yapılmak durumundadır. Sicil amirinin ast hakkında sicil tanzim etmesi işleminin, tamamen amirin hareket alanı içinde kaldığını varsaymak mümkün değildir. Zira Anayasanın 125/4 ncü madde ve fıkrasında> takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği> belirtilmiş takdir hakkının denetlenmesi konusunda bir kısıtlama getirilmemiştir. Buna göre yargı yerince denetlenemeyecek olan husus hukuka uygun kullanıldığı tespit edilen takdir hakkı olmakla bu yetkinin kullanılma sürecindeki hukuka aykırılık halleri tespit edilip denetlenecektir.” denilmekte ve idarenin takdir yetkisinin sınırları bulunduğu vurgulanmaktadır.

Profesyonel askerlik mesleği içerisinde her türlü yükselme, taltif, yurt içi ve yurt dışı kurs, öğrenim ve görevlerde personelin sicili, çok önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla sicil amirlerinde bulunan yetkilerin en önemlilerinden biri olan sicil düzenleme yetkisi kullanılırken mutlaka objektif olunmalıdır. Her ne kadar sicil işlemlerinin idarenin diğer işlemlerine göre takdir yetkisinin daha yoğun olarak kullanıldığı işlemler grubunda olması ve T.C. Anayasa m.125/f.4 ve 1602 sayılı Kanun m.21/f.2 hükümlerinde belirtildiği üzere, takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği göz önünde tutulsa da, burada denetlenemeyecek husus, hukuka uygun kullanıldığı tespit edilen takdir hakkı olup bu hakkın hukuka aykırı ve yanlış kullanıldığının anlaşılması halinde, idarenin sicil tanzimi konusundaki takdir yetkisi de denetlenebilecektir.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde sicil yılı; istisnai haller dışında her yıl 30 Ağustos tarihinde başlayıp, devam eden yılın 2 Mayıs tarihine kadar olan 8 ay 2 günlük süreyi kapsamaktadır. Sicil amirleri askeri personelin sicil dönemindeki niteliklerini performansını, eksiklerini ve askeri disipline riayetini gözönüne alarak sicil notu düzenler. Bu sicil notları askeri personel tarafından doğrudan görülemese de sicil sıralamalarındaki beklenmedik değişimlerden düşük sicil verildiği anlaşılabilir. Bu durumda asker kişilerce idare mahkemelerinde açılacak bir davayla verilmiş olan düşük sicilin iptali istenebilir.

Tags:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir